Yeni bir şeyler yazmanın heyecanı hayatın hiçbir karesinde yoktur.
Belki bir tiyatro oyunu yazıyorsunuzdur. Dış ses ne diyecek, kim ne zaman girecek sahneye? O sahneye girerken ne giyecekler? veya bir şey giyecekler mi? Çatışmanın adı ve biçimi ne olacak? Nerede olacağız? Bunların hepsini yaratırken tanrının dünyayı yaratırken ki heyecanını anlayabiliyorsunuz. Bu nedenledir ki sanatçılar tanrıyı en iyi anlayan insanlardır, özellikle drama sanatlarını sahneleyenler.
Sahne yönetmeleri tanrının işlerini nasıl yaptığını biraz daha iyi anlayabiliyor olmalı, sahneleyen oyuncular ise dünyadaki rolleri konusuna daha iyi yanıt verebiliyor olmalılar.
Her şeyin ötesinde insanız ya? Her şeyin başında insan olduğumuz gibi... Anladığımızın bir sınırı olması, öfkemi sınırların ötesine taşıyor aslında. Anlamak için daha fazla, öfkemi dindirmek için çok daha fazla yazmışımdır ben...
Yeni bir şeyler başlamanın heyecanı, eski bir şeyi bitirmenin tadıyla lekelenir hep... Fakat hayat bu konuda anlayışlı. Yazarken birini bitirdiğinizde asla üzülmezsiniz. Hayatımı yazmaya başlayacağım sevgili okur. Böylece geçmişin acısıyla sigaranın ağzımda bıraktığı o çamur tatla devam etmeyeceğim yeni bir şeylere başlamaya...
Gelişmeleri sizlerle paylaşacağım...
Şimdilik aklımda kalanlar bunlar.
İdareten var oluşlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder